Mübarek Ramazan ayının başlamasıyla beraber internet sitelerinde ve gazetelerde “Oruçluya altın öğütler” tarzında yazılardan geçilmiyor. Bu “altın” öğütlere bakınca sofrasında bulgur pilavından başka bir yemeği olmayan gariban vatandaş için değil, karnı tıka basa tok sırtı pek vatandaşlar için olduğu anlaşılıyor.
Eskiden beri Ramazan bizim kültürümüzde yardımlaşmanın da başlangıç ayı olarak bilinir. Fazla da abartmadan yapılan yardımlaşmalardan umulan toplumsal birlik ve beraberliğin pekiştirilmesidir.
Günümüzde ise yardımlaşmanın garibandan alıp tekrar gariban vatandaşa dağıtılması olarak görmekteyiz. Nedense, ya biz göremiyoruz, ya onlar tatile çıktılar, zenginlerimiz ortada yok.
Geçenlerde Fuar’ı gezerken yardım derneklerinin de standları vardı. Hayır hasenatın böyle organize şekilde yapılması elbette güzel bir şey. Ancak, bu kadar çok yardım derneklerinin olması fuarlarda bile stand açmaları ilgi çekici. Ya iyice fakirleştik ya da Afyonlu olarak iyice yardımsever olduk.
Herkesin yaşadığımız günlerin anlamını bilerek ona uygun davranarak yaşaması dileğiyle.