Dün gece yarısı başlayan kar yağışı bugün ikindiye doğru kesildi. Ancak, dün geceden itibaren çocuklar da biz de sabahı zor ettik.
Afyon demek, biraz da kar demek. Pek alışkın değiliz karsız hayata. Kar yağmalı, hem de yolları kapamalı, lapa lapa yağmalı ki çocuklar kar topu oynayabilsin, kızakla kayabilsin!.
Sabah oldu… Kar yağışı aynen devam ederken, başladık kar topu oynamaya.. Yukarıda görüntüleri var.
Sonra sıcak bir çay, yanında kurabiyeler, pencere kenarında otururken, en güzel kar şiiriniCenap Şahabettin’in yazdığını düşündüm. Elhan-ı Şita. Sanıyorum Türk Edebiyatı’nın en güzel şiirlerinden biri olsa gerek.
Bir beyaz lerze, bir dumanlı uçuş,
(Bir beyaz titreyiş, bir dumanlı uçuş,)
Eşini gaib eyleyen bir kuş gibi kar
(Eşini kaybeden bir kuş gibi kar)
Gibi kar
(Gibi kar)
Geçen eyyâm-ı nevbaharı arar…
(Geçen ilkbahar günlerini arar)
Ey kulûbün sürûd-i şeydâsu,
(Ey kalplerin divane şarkısı)
Ey kebûterlerin neşideleri,
(Ey güvercinlerin şiirleri)
O baharın bu işte ferdâsı
(O baharın bu işte yarını)
Kapladı bir derin sükûta yeri
(Kapladı bir derin sessizliğe yeri)
Karlar
(Karlar)
Cenap Şahabettin